Memur-Sen 1 Mayıs’ta Zafer Meydanı’ndan Seslendi
Türkiye’nin en büyük emek hareketi olan Memur-Sen, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü tarihte ilk toplu sözleşmenin yapıldığı yer olan Kütahya’mızda kutladı. On binlerce kişinin katıldığı 1 Mayıs Kutlamaları Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Talepler Kütahya Zafer Meydanı’ndan haykırıldı. Emek, kardeşlik, dayanışma ve birlik mesajları verildi.
25 ülkeden eğitim sendikalarının dış ilişkiler temsilcileri ile Arnavutluk'un en büyük sendikası BSPSH Genel Başkanı Gezim KALAJA ve Ege, Akdeniz, İç Anadolu, Marmara ve Batı Karadeniz'den 23 ilden on binlerce emekçi ile Zafer Meydanı'nda muhteşem bir 1 Mayıs kutlaması gerçekleştirildi.
Tarihte ilk toplu sözleşme olan “Fincancılar Anlaşması”nın yapıldığı yer olan kentimiz, tarihi ve doğal güzellikleri yanında kültür ve sanatıyla, çini ve seramiğiyle, termal kaynaklarıyla, Evliya Çelebi ve Ezop'un kenti, kuruluşun ve kurtuluşun şehri olmak gibi bir çok alanda bilinirliğini artırma fırsatı buldu.
TEŞEKKÜRLER
Emek ve ekmek mücadelesinin sembolü olan bu büyük organizasyonu Kütahya’da kutlama kararı alan Memur-Sen Genel Başkanı Sayın Ali YALÇIN ve Genel Merkez Yöneticilerimize,
Organizasyonun icrasında desteklerinin esirgemeyen Kütahya Valiliğimize,
Kütahya Belediye Başkanlığımıza,
Misafirlerimize karşı son derece cömert davranan ve ahilik kültüründen taviz vermeyen esnafımıza,
Organizasyonda görev alan tüm teşkilat mensuplarımıza,
Bir bayram gününde mesai yaparak güvenliğimiz sağlayan emniyet mensuplarına,
Sağlık ekiplerimize ,
Misafir illerimize mihmandarlık yapan dostlarımıza,
İlçelerimizi organize eden ilçe temsilcilerimize ve yönetimlerine,
Memur-Sen'e bağlı sendika başkanlarımıza, yönetimlerimize,
Teknik destek veren ekiplerimize,
Organizasyonu öncesinde ve sonrasında duyurmamıza yardımcı olan basınımıza,
Emek ve ekmek mücadelemizde omuz omuza yürüdüğümüz civar illerden ilimize gelen saygıdeğer konuklarımıza,
Teşekkür ediyoruz.
Kur'an-ı Kerim tilaveti ve İstiklal Marşımız ile başlayan program Memur-Sen Kütahya İl Temsilcisi Fatih KÖSE'nin konuşması ile devam etti. KÖSE konuşmasında;
Milletine sevdalı – ülkesine aşık – ümmetine yanık – insanlığa umut olmaktır diyerek sefere çıkanlara selam olsun !
Bölgesinde lider – dünyada söz sahibi bir Türkiye özlemiyle bilgiye bilgi – değere değer – sevgiye sevgi katmaktır diyen erdemliler hareketimizin bütün uç beylerine selam olsun !
Millet aşkıyla medeniyet değerlerimize bağlı kalarak “Egemenlik Sadece Milletindir ” akdimizi mücessem hale getiren kutlu davamızın her bir neferine selam olsun!
Kazanımları üretmek – haksızlıkları tüketmektir diyen kutlu davamızın sözü yüksek – ufku geniş; çalışkan – vefakar – dirayetli – basiret ve feraset sahibi bütün adanmışlarına selam olsun !
Konfederasyonumuzun çok değerli başkanı,
Kıymetli misafirlerimiz,
Sayın protokol,
Basınımızın güzide temsilcileri,
Sivil toplum örgütü temsilcileri,
Hanımefendiler Beyefendiler.
Bir kavga ve hesaplaşma günü değil – emek ve ekmek mücadelemizin önündeki sorunların çözüme kavuşturulduğu bir bayram günü olan 1 mayıs kutlamalarımız nedeniyle ;
Domaniçte kuruluşa – Dumlupınar ve Zafertepe’de kurtuluşa başkentlik yapmış - evliyalar ve şehzadeler diyârı Kütahya’mıza hoş geldiniz !
Elif dedim be dedim – kız ben sana ne dedim – guş ganedi galem olsa – ah yazılmaz benim derdim diyen dertlilerin şehri Kütahya’mıza hoş geldiniz!
Dünyada ilk toplu sözleşmenin imzalandığı – termal turizmin parlayan yıldızı – tarihi ve doğal güzellikleri ile egenin incisi – kültür ve sanat şehri Kütahya’mıza hoş geldiniz !
Büyük Türk seyyahı Evliya Çelebinin ve dünyaca ünlü masal babası Ezop’un memleketi - çini ve porselenin merkezi Kütahya’mıza hoş geldiniz
14 Şubat 1992 tarihinde Eğitimciler Birliği Sendikasını kuran merhum Mehmet Akif İnan ve arkadaşlarının çağrısına Anadolu’dan ilk ses veren ve 15 haziran 1992 tarihinde kuruluşundan bugüne 25 yıldır her zaman ilklerin şubesi olmayı başarmış, Eğitim-Bir-Sen’in ve Memur-Sen’in bayrağını daima en yüksekte tutmuş Kütahya’mıza hoş geldiniz.
Sayın Genel Başkanım – muhterem misafirlerimiz!
“Her eylem yeniden diriltir beni” diyerek yeryüzünde insanlığın ve kardeşliğin sesi olan bu kutlu hareketimiz ! Barış ve kardeşlik türküleri söyleye söyleye bugünlere geldi.
Bu vesile ile bu günleri gösteren rabbimize hamdediyor – Taşlaşmış tüm darbecileri elleriyle eriten şühedayı rahmetle anıyor ,
Aziz milletimizin necib evlatlarını ve sizleri büyük memur sen ailesi olarak selamların en güzeli ile selamlıyor,
1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günümüzü – Bayramımızı kutluyorum.
Değerli misafirlerimiz – saygıdeğer katılımcılar;
Bugün;
Yeniden Büyük Türkiye Sevdamıza sunduğumuz katkımızın gurur günüdür,
Bugün;
Ülkemize, insanımıza, bize umut bağlayan insanlığa vaadimizi yenileme günüdür,
Bugün;
Yakmadan – yıkmadan – eğilmeden kararlı adımlarla yarınlara yürüme günüdür,
Bugün;
Millete vefa yolunda güveni güce – gücü de kazanıma dönüştürme günüdür,
Bugün;
“İşçinin ücretini alın teri kurumadan ödeyiniz” diyen Hz Peygamber’e (sav) şükran günüdür,
Bugün;
“Toplu Sözleşmeye de – Toplumsal Sözleşmeye de Evet” sloganıyla destek verdiğimiz 12 eylül 2010 referandumunu unutmama günüdür,
Bugün;
O gün de bugünde toplu sözleşmeye hayır diyen sendikaları hatırlama günüdür,
Bugün;
16 Nisan da bütün şer güçlerle, terör örgütleriyle, millete rağmen aynı dili kullanan sendikaların varlığını unutmama günüdür,
Bugün;
Bir olma – iri olma – diri olma günüdür,
Bu vesile ile;
Bir milyon yüz bini aşan üyesiyle mücadelesini taçlandıran – bilinmişliğini her dem artıran – kutlu emanetimizin sahibi ve savunucusu tüm teşkilatlarımızı şükranla selamlıyor,
1 Mayıs Emek ve Dayanışma Bayramımızı kutluyorum.” dedi.
Basın bildirisinin okunması ve Kütahya Halk Eğitimi Merkezi Halk Oyunları Ekibinin oyunlarının ardından Memur-Sen Genel Başkanı Sayın Ali YALÇIN’ın konuşması ile kutlamalar zirve yaptı.
GENEL BAŞKANIMIZDAN 1 MAYISTA ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR
1 Mayıs öncesi manşetlerde; “Taksim Israrı” yerine, “Emekçiler Milli Gelirin Adil Şekilde Taksimini İstiyor” manşetleri olsun.
4. Dönem Toplu Sözleşme için masaya getireceğimiz teklifleri deklare etmek için meydanlardayız.
2018-2019'da kamu görevlilerinin mali ve sosyal hakları, zam oranları ve kadro sorununun çözümü için masaya oturacağız.
4/B’lilerin, 4/C’lilerin kadroya geçirilmesi en büyük hedefimiz.
Kamuda çalışan taşeron işçilerin, Memur işi yapıp, işçi kadrosundakilerin, kadroya geçişinin imza altına alınmasını isteyeceğiz.
Ekonomik gelişmişlikten, refah artışından pay isteyeceğiz.
Özel sektör KDV indirimiyle bazı yüklerden muaf tutulurken, kamu görevlilerinin vergi matrahı ile mahv edilmesine hayır diyeceğiz.
Makro ve mikro ekonomik göstergeler artarken, kamu görevlilerinin ek göstergelerinde hâlâ bir artış yok.
Anayasamızda, aile toplumun temelidir diyor. Eş ve çocuk yardımı hatırı sayılır rakamları bir türlü göremiyor.
Toplu sözleşme ikramiyesi yetkili sendika üyelerine artırımlı ödenmeli ve dayanışma aidatı verilmeli. Dayanışma aidatı gelmeli, örgütlü olanla olmayan, yetkili olanla olmayan ayrılmalı.
Taban aylıkta artış, emekliliğe etki eden tazminat yansıtma oranlarında yukarı yönlü bakış isteyeceğiz.
Buradan bir kez daha haykırıyoruz: Çalışma mevzuatı üzerinde restorasyona evet, iş güvencesinde deformasyona hayır. İş güvencesine; dokunulmasına da, iş güvencesinin yıpratılmasına da, seyirci kalmayız. Performans sistemi diyerek, iş güvencesi kalesinin altına tünel kazma çabaları varsa; o tüneli kazdırmayız.
Kamu hizmetine ilk defa alınmada mülakata kesinlikle ve kararlı bir şekilde HAYIR!
Kamu görevlilerini mağdur eden kadro ve derece sınırlamaları kaldırılmalı.
İşçilikte geçen süreleri hizmetten sayalım.
Ulaşım ve yemek giderini dahi karşılamayan “fazla mesai ücreti”ni yükseltelim.
Kıdem aylığında süre sınırlamasını kaldıralım, gösterge rakamını artıralım.
Gelin memura siyaset hakkını verelim. Referandumda gençlere meclisin yolunu açtık, meclis kapısını memura da açalım.
Kamu görevlilerine yönelik siyaset yasağını da, memura grev yasağını da kaldıralım.
16 Nisan’daki 'Evet' sadece yerel vesayeti bitirmedi. Küresel vesayetin fay hatlarını da titretti.
Emperyalizmin, “ne kadar kan-o kadar kâr” düzeneğini yıkmak için emek vermeye, ter dökmeye hazırız.
Kapitalizmin, “sermaye patron - emek köle” düzenine Hayır diyoruz.
Neo-liberalizmin, “yüksek kar - düşük ücret” stratejisine Hayır diyoruz.
Finansal kapitalizmin, “sermayeye teşvik, hak ve ücretlere tenkis” anlayışına Hayır diyoruz.
“Saygın iş, helal aş” ilkesi küreselleşsin diyoruz.
Gelir dağılımında adalet, mazlum ve mağdurlar için merhamet evrenselleşsin istiyoruz.
Emeğin merkeze alındığı, üretimin öncelendiği, insanın önemsendiği bir sistem inşa etmeliyiz.
Memur-Sen ailesi olarak bizler; yerelden evrensele bir diriliş ve direnişi temsil ediyoruz.
Şehit ve gazilerimize vefa borcumuzu unutmadık. Onlar sonsuza kadar gönül defterimizde üyemiz kalmaya devam edecekler.
15 Temmuz sonrası açığa alma ve ihraçlarda gösterilen kararlılık, mazlum ve mağduru ayıklamada da gösterilsin.
OHAL Komisyonu bir an önce hayata geçirilsin.
Mağdur olanların hakkını iade ettirebilmek için elimizden geleni yapıyor, mazlum ile haini ayırın diyoruz.